#Gurbet Bilir
Explore tagged Tumblr posts
Text
Belki Gelen Babamdır
youtube
Kendime anlatmak istediklerimi,ozanlar ve türküler ile dile getiririm inanılmaz bir huzur kaplıyor her bir yanımı.... bu dünya hepimize bir gurbet aslında anlayan ve hisseden bilir ....
13 notes
·
View notes
Text
- Nâzım'ın Bavulu - Nâzım’ın bavulunda ne var? Bunu bilmeyecek ne var? Dünya var, dünyanın derdi var, büyük insanlık var. İnsanın bütün hâlleri var. Eski var, yeni var, ileri var. Kavga, sevda, hasret, gurbet, karşı kıyı memleket, “memet memet” var. Baskı, zulüm, ihanet zaten var. “Hoş geldin bebek yaşama sırası sende” dediği şiirinde ne varsa, onun hayatında da o var. Arkadaşı, yoldaşı Vâlâ Nureddin, kısaca Vâ-Nû ile ulusal kurtuluş savaşına katılmak üzere İnebolu’dan Ankara’ya bazen eşek sırtında, bazen yürüyerek giderlerken yolda yazdıkları şiiri hep taşıdı Nâzım Hikmet: “Alnımızda yanar gençliğin tacı.” Kalbi genç, eli genç, yumruğu genç, ruhu genç, kafası genç, şiiri genç, kavgası genç... O, “Yol Türküsü”nde dediği gibi yaşadı, “Yorgunluğun anasını satarız.” Bütün çağlarında devrimciydi; 20 yaşında da, 40 yaşında da, son yaşında da. Ne mutlu ona ki, devrimler çağında yaşadı. Türk Devrimini de gördü, Bolşevik Devrimini, Çin Devrimini, Küba Devrimini de. Anday’ın “(d)ünyada geçirdim çocukluğumu” demesine benzer, “devrimlerle yaşadım hayatımı” diyebileceği zamanlarda yaşadı. Bavulu ise bir açık bir kapalı oldu. Hep hazır tuttu. Sanki savaşa, kurtuluşa, devrime, seferberliğe çağrılacakmış gibi. Çağrıldı da. Memleketini sever gibi memleketinin hapisanelerini de sevdi. O hapisaneler ki, onun arka odası, çalışma evi, işliği, okulu gibiydi. Memleketinden insan manzaralarıyla da çoğun oralarda karşılaştı, tanıştı, şaşırdı, hayran oldu, korktu. “Topraktan öğrenip/ kitapsız bilen”ler de onlardı, “Hoca Nasreddin gibi ağlayan/ Bayburtlu Zihni gibi gülen”ler de. “Toprakta karınca,/ suda balık,/ havada kuş kadar çok” ve “korkak,/ cesur,/ cahil,/ hakim/ ve çocuk” olanlar da. Adı hiç eskimeyen mavi bir deftere yazıldı Turgut Uyar tarafından ve ‘Büyük Gurbetçi’nin defteri oldu bu. “Ve elleri öyle büyük işler için/ hazırlanmıştı ki devin” gurbeti de büyük olacaktı, hasreti de. İçindeki hiçbir şeyi susturmadan yaşadı o da. Bir senfoni orkestrası gibi. Devlet senfoni orkestrası değil, diyalektik senfoni orkestrası. Çoksesli, çokrenkli, çoksevinçli, çoközleyişli, çokdirençli, çokiçli, çokkederli... Ancak vicdanından kaçan insan, kaçak sayılır. Nâzım Hikmet ülkesinden ayrıldı ama vicdanını terk etmedi, hep onunla yaşadı, eyleminde de, şiirinde de, özleminde de asıl devrimin vicdanlarda olduğunu hiç unutmadı. Yoksa anavatanında da kolaydı işi, devrimin ilk yapıldığı ama sosyalizmin gerçekleşmediği Sovyetler Birliği’nde de. Daha devrimin önderi Lenin hayattayken başlayan iktidar kavgasında güçlünün değil, haklının yanında yer aldı Nâzım Hikmet. Bürokratik sosyalizmin en beter suçlama ifadesi olan ‘troçkist’ yaftası da ömrü boyunca yakasından düşmedi. Dolu yaşamlar, deli kafalar ister. Deli kadınlar, deli adamlar ister. Ancak gelişkin bir kafa içeriyi dışarısı gibi yaşayabilirdi. 60 yıllık bir yaşamın 20 yıldan fazlasında memleketinin hapisanelerinde ağırlanan bu sevdalı bulut, yalnızca kendisinin değil aşkın da en güzel şiirlerini oralarda yazdı. Hem de en hakikisinden: “Bir de kim bilir/ sevdiğin kadın seni sevmez olur/ ufak iş deme/ yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir/ içerdeki adama.” Nâzım Hikmet: Gayriresmî şairlerin birincisi. Her türlü iktidara karşı oldu, devrimin başkentinde bile huzur bulamadı. Böyle bir dünyada bir devrimcinin, bir şairin huzur bulması da biraz tuhaf olmaz mıydı zaten? Varsın bulamasın. Nasıl olsa memleketin de dünyanın da saat ayarı olacağı yok. Hem biraz da huzur bozmak gerekmez mi? Şair dediğin huzurda el pençe divan duran değil, divan kuran, gerekirse de divan bozan kişidir.
“Kırk şair birden olsam, yazamam bir hevesi” diye yazmıştım, 40 yaşındaydım. Bu 20 yılda Nâzım Hikmet’in şiirlerini defalarca okudum, hakkında çıkan kitaplara yenileri eklendi, seminerlerde, derslerde şiirini, yaşamını, kavgasını, aşklarını anlattım. Anlattıkça da öğrendim. Yazmak gibi anlatmak da öğretici bir şey. Böyle böyle anladım ‘büyük insanlık’ın şairi Nâzım Hikmet’in de bir ‘büyük insan’ olduğunu. Kırk şairin şiirini yazdığını, kırk şairin hayatını yaşadığını, kırk devrimcinin çilesini çektiğini ve kırk âşığın yerine sevdiğini. Şiir yazan birisi bir şairin şiirine, hayatına heves ediyorsa bu ancak Nâzım Hikmet’in şiiri ve yaşamı olabilir. Bunu elbette dünya görüşüne, sosyalizme inancına bakarak da söylüyorum. İnsanlığın kurtuluşunun sosyalizmde olduğunu düşünen ve tüm yapıtını bu düşünce, inanç ya da daha iyisi bu düş yolunda oluşturan bir şairi, hem şiirine hem yaşamına baktığımızda ‘sözünün insanı’, ‘sözünün şairi’ olarak niteleyebiliriz. Romantik bir komünist. Devrime inancında, sosyalizme bağlılığında, şiire adanmışlığında ve kadınlara duyduğu aşkta hem romantik hem komünist olarak, ‘heves’ ettiğimiz bir insan, bir yoldaş. Bavulunda ‘heves’ duruyor, paylaşmak, ortaklaşmak, çoğaltmak için. - Haydar Ergülen, Nâzım’ın Bavulu (Şairin Bavulu / Portreler) - Fotoğraf: Walter Mori (Nâzım Hikmet, Uluslararası Yazarlar Kongresi, İtalya-Floransa, Mart 1962) - Fotoğraf Düzenleme, Renklendirme: Enver Gezmiş
#Nâzım Hikmet#Nâzım'ın Bavulu#Haydar Ergülen#Nâzım Hikmet Ran#Şair#Türk Şairi#Dünya Şairi#Nâzım#3 Haziran 1963#Yürekbalı#Şairin Bavulu#Ölüm Yıl Dönümü#Enver Gezmiş#Walter Mori#Şiir
9 notes
·
View notes
Text
Bir şehri sevmek gibiydi seni uzaktan sevmek,
Bilir misin, hiç gidemeyeceğin bir şehir gibi
Adını ezberlemek gibi her sokakta
O sokaktan geçemeyecek gibi,
Gözlerine bakıp da görememek gibiydi biraz.
3 notes
·
View notes
Text
Müebbet yemiş şiirlerden, türlü işkencelere maruz kalmış yaralı cümlelerden kısacası yüreğimin gurbetinden yazıyorum sana aziz İstanbul
Kimileri küfürler etti sana,
Yalnızlıklarına, terk edilislerine sebep gösterdiler seni
Ama hiç biri vazgeçemedi senden ve ben baharını özledim senin,
Simit satan eli nasır yüzü ve bahtı esmer çocuklarını,
Süleymaniye de sabahı, Eyüp de öğleni,
Üsküdar da akşamı özledim,
Ben senden başkasını sevmedim.
Bir sana müptelaydim, bir sana vurgun,
Şimdi senden uzakta yüregim Kırgın, gözlerim dargın, bedenim yorgun,
Hey bre rıyasına kurban olduğum
Kimler geldi geçti içinden sahi sen hiç aşık oldun mu??
Sen Fatihe âsiktin degil mi?
Uğruna gemileri geçirmisti karadan,
Çağ değiştirmişti seninle
Yok, sen degil Fatih sana âsikti değil mi?
Peki, sen kime âsiktin mendil satan çocuklara mı?
Denizine bakıp ağlayanlara mı, savaşlara mi, bakışlara mı?
Bakma sen bana saçmalıyorum,
Ne zaman seni özlesem hep böyle aptallasiyorum…
Dün gece düşümde sendeydim
Üsküdar’in da rüzgarın dağıtıyordu saçlarımı,
Savuruyordu hafiften, yaralarıma üflüyordu martıların.
Sana bakıyordum kız kulesinden, siyrilmistim hayatın tüm hilesinden…
Sahi ya aklıma gelmişken sorayım
düşlerin var mı senin ne görürsün mesela düşünde
Sende yikilanlarimi, sende ayakta kalmayı öğrenirler mi?
Sevenlerimi, sevilenlerimi
Sende yorgunsun biliyorum…
Bekle beni az kaldı geliyorum.
Geliyorum martıların baskenti,
Geliyorum nazlı yar, geliyorum vurgunlarin memleketi,
Geliyorum hadi beni denizinle sar,
Gönderme beni bir daha gurbete
Gönderme istersen koy sakla beni Karaca Ahmet’e
EYVAH
Zaman alıp götürünce gençliği acimtirak bir sevda tadı birakir dilinde
Bütün anıları biriktirirsin kumbara misali beyninde…
Sana fazla bir sey birakmaz hayat bir tutam eyvah kalır elinde…
Eyvah nedir bilir misin?
Eyvah hatanın ardından söylenen bir hayret ve bitkinliktir. Ne çok hata yapmışım eyvah!
En büyük hatammissin eyvah!
Simdi sağım solum her yanım eyvah…
Ne zaman duracak yada ne zaman bizim için dönecek dünya bilmiyorum, susuyorum çünkü konuşacak bir şey yok, dilimde tek kelime eyvah!
SUSAMAM YETER
Şimdiki sevdalar, hüzünler başka,
Bu zamanda yasanilmaz be dostum
Silinmez lekeler bulaşmış aşka,
Bu zamanda âsik olunmaz azizim
İşsizlikle doldu memleketin her yanı,
Kalmadi mazide kalmadı güzel anı,
Üç kuruşa parsel parsel satıyorlar vatanı,
Düzen bozuldu beni dinlersen gelme ha
Bu düzensizlik kalbimde bir derin sızı,
Kendisi kumar oynar her gün oynasta kızı,
Dilim türkülere hasret mızrap unuttu sazı,
Böyle dünya dönmesin dursun be dost
Diyorlar çok konusma Fuat kes artık yeter,
Her şey günü gelince elbette biter,
Tak etti canıma susamam yeter,
Konusmak bile suç artık konuşma kardeş …
Puştluga, gavatliga medeniyet diyorlar,
Osmanlıya barbar ecdada cahil diyorlar,
Atama hain, vatana bir karış toprak diyorlar,
Din iman kalmamış bunlarda kirvem
‘’Memleketi kurtarmak sana mı kaldı kuzum?’’
Kışım bir garip artık gelmiyor yazım,
Küsmüş notalarım çalmıyor sazım,
Türküler bile değişti söyleme dost
142 notes
·
View notes
Video
youtube
Bedir Üğrünü Gelir Dereden - Mehmet Diker ✩ Ritim Karaoke (Sivas Hicaz 8... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/fON-3mZhsXk ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Bedir - Üğrünü Üğrünü Gelir Dereden - Mehmet Diker ✩ Ritim Karaoke (Sivas Şarkışla Hicaz Majör 8/8 Düyek Vahde Anonim) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI : BEDİR - ÜĞRÜNÜ ÜĞRÜNÜ (ÜRÜNÜ ÜRÜNÜ) GELİR DEREDEN SÖZ GÜFTE : ANONİM BESTE - MÜZİK : ANONİM USÜL : 8/8 DÜYEK VAHDE MAKAM - DİZİ : HİCAZ - MAJÖR YÖRESİ İL İLÇE : SİVAS - ŞARKIŞLA KAYNAK KİŞİ : MEDİNE KÖSEOĞLU ARANJÖR : ? ENSTRÜMANLAR: KABAK KEMANİ, SOLO KEMAN, GİTAR, BAĞLAMA ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Bm Am C Bm Ürünü Ürünü gelir dereden Em Am C Bm Benlerini sayamadım kareden Bm Am C Bm Sevdiğimi bana yazsa yareden Em Am C Bm Şen ol yaylam şen ol bedir geliyor Bm Am C Bm Aşağıdan cıvıl cıvıl kuş gelir Em Am C Bm Armağanlar dolu gider boş gelir Bm Am C Bm Sevda bilmeyene hayal düş gelir Em Am C Bm Şen ol yaylam şen ol bedir geliyor "Sivas türküleri" kategorisindeki sayfalar Bu kategoride yer alan toplam 171 sayfanın 171 adedi aşağıdadır. A Ah Edip Ağlama Zülfü Siyahım Ah Edip Çırpınan Bülbüle Döndüm Aklın Başına Yar İse Akşam Olur Karanlığa Kalırsın Ala Gözlü Nazlı Pirim Alçacık Duvar Üstü Anlatamam Derdimi Dertsiz İnsana Arayı Arayı Bulsam İzini Asrı Gurbet Harap Etmiş Köyümü Açıl Mor Menevşem Ağ Gül ile Kırmızı Gül Ağgül Seni Camekânda Görmüşler Ağılın Altı Kenger Aşağıdan Acı Poyraz Acılar Aşağıdan Bir Yel Esti Aşağıdan Gelir Eli Develi B Bad-ı Saba Selam Söyle O Yare Bahçelerde Vez Olur Bak Şu Feleğin İşine Baydığın Başında Duman Irımaz Bağlandı Yollarım Galdım Çaresiz Beklerim Selamın Seher Zamanı Belkama’da Yatan Hasta Ben Garibim Sen Garibsin Ben Gidersem Sazım Sen Kal Dünyada Ben Gidiyom Rüştü Bey'im Ağlama Beni Görüp Yüzün Öte Dönderme Beni Hor Görme Gardaşım Benim Adım Dertli Dolap Bey Dağın Başında Kardır Borandır Beydağı'nın Başı Kardır Borandır Beş Günlük Dünyada Bico Nerden Geliyon Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme Bir Kararda Durmayalım Bir Kökte Uzamış Sarmaşık Gibi Bir Ulu Ağaçtan Bir Yaprak Düşse Biz Canları Güle Vermişiz Bu Yarayı Dosttan Aldım Ezeli Bu Yıl Bu Dağların Karı Erimez Bugün Ben Güzeller Şahını Gördüm Bugün Dost Yaralanmış Bugün Yine Duman Sardı Başımı Bundan Sonra Ben O Yare Küskünüm D Daim Kış Olmaz Dam Üstünde Çul Serer Dedim Dilber Didelerin Islanmış (Sivas) Derdimi Dökersem Derin Dereye Dolanı Dolanı Gelir Dost Bağının Meyvaları Erişti Dost Dost Diye Hayalına Yeldiğim Dumluca'nın Bayırına Durnamın Kanadı Yeşil E Ekini Biçer Oldum El Ne Bilir Yar Aşkına Yandığım Ela Gözlü Nazlı Dilber Entarisi Dım Dım Yar Er Kalkan Aşıklar Menzile Yetti Eridi Kalmadı Dağların Karı Evlerinin Önü Yonca Ey Sevdiğim Sana Şikâyetim Var Ey Şahin Bakışlım Bülbül Avazlım (Sivas) Ezim Ezim Eziliyor Yüreğim Ezrail Serime Çöktüğü Zaman Eşimden Ayrıldım Yoktur Kararım F Fincanı Taştan Oyarlar (Sivas) G Gam Elinden Benim Zülfü Siyahım Gel Gönül Gidelim Aşk Ellerine Gel ha Gönül Havalanma Gel Seninle Danışalım Sevdiğim Geldim Şu Alemi Islah Edeyim Geline Bak Geline (Sivas) Gelmiş İken Bir Habercik Gine Dertli Dertli İniliyorsun Gine Gam Yükünün Kervanı Geldi Gönlüm Viran Oldu Senin Elinden Gül Menevşe Senden Almış Kokuyu Güzelliğin On Par'etmez H Hacel Obasını Engin mi Sandın Halay Başı Kim Çeker (Sivas) Havalanma Telli Durnam Hazan ile Geçti Şu Benim Ömrüm Helkeler Golunda Suya Gidiyor I Irmağın Geçeleri (Sivas) K Kale Kaleye Karşı (Sivas) Kaleden İndim İniş Kaleden İniş m'olur (Sivas) Kapının Önünde Durur Araba Kar Yağar Bardan Bardan Kara Duta Yaslandım Kara Tiren Gelmez m'ola Karlı Dağlar Karanlığın Karşıdan Görünen Ne Güzel Yayla Karşıdan Karşıya Herg İden Komşu Karşıki Tarlanın Ekini Seyrek Kaşların İnce mi İnce Keklik İdim Vurdular Kerpiç Duvar Yan Uçtu Kimse Bana Yaran Olmaz Kiremit Bacaları M Madımah Bitti m'ola Madımak Oylum Oylum Male Mecnunum Leyla'mı Gördüm Mektup Selam Söyle Benden Sılaya Melüllenme Deli Gönül Mendilinde Kar Getir (Sivas) Merhamet Kıl Kaşı Keman Mihrali Bey Destanı Mursal'dan Çıktım Hekme'ye Doğru N Nasip Olsa Gine Gitsem Yaylaya Ne Ötersin Dertli Dertli Nefes Harceyleme Niçin Ağlamayım Niçin Gülmeyim O Ocakta Kahve Pişirir
0 notes
Text
YETTİ
Sabırla eğittim kinimi
Suskunlukla söndürdüm öfkemi
Süzgeçten geçirdim sözlerimi
Bana kendim olmak yetti..
Bir fidan düşün büyümeyi bekleyen
Bir kitap düşün okunmayı isteyen
Bir yaz düşün rüzgarını kesen
Ölü tenden bile can olayım yeter..
Bir su ver, canlanayım kuruyan köklerime
Bir köprü kur nehirlerin kalbine
Bir çiçek at kararan duygular mahşerine
Sinemi attığın köz yetti..
Gün geceye vurmuş,duygular yıldıza
Hisler karaya vurmuş umutlar gurbete
Köz sana vurulmuş yürek aşka
Kalp ritme durmuş kan akışa yetti..
Vur gitsin can bedeni
Alamazsın sol yanımı
Cümle alem bilir beni
Ak sinemi sızlattığın yetti..
Ellerim diken misali nasır
Yüreğim ipekten hasır
Gece gün bir birine aşır
Ben sevdim el ne karışır
Sevdim seni bana yetti..
Ağlıyor ateşimin gölgesindeki Huriye
Gözleri birer birer kayan hücrelerimde
Al hançeri eline,kopar bileklerimden
Çatlayan damarlarıma kan olsan yeter..
#bulut✍️ 12.06.2023
1 note
·
View note
Text
KUL ETME
Senden dileğimdir ey yüce tanrı Halden bilmeyene kul etme beni Çigneyip geçerler gönlü hatırı Ayaklar altına çul etme beni Sevmeyen ne bilir yarin kadrini Şu dertli gönlüme buldur dengini Hoyratlar bozmasın aşk ahengini Hoyradın eline gül etme beni Kara kaş üstüne kakül dökülsün Bizi ayıranın ömrü sökülsün Dilerim gurbette beli bükülsün Diyarı gurbete yol etmt beni Yağdır rahmetini bitsin sevdeler Emreylede dize gelsin şu dağlar Aşk ile yanmasın seven Mecnunlar Leylasız Mecnuna çöl etme beni Düşürme Hüseyinin gönlüne güman Vefasız yar için demesin aman Ağlayıp gözüne çökmesin duman Akan göz yaşına göl etme beni
0 notes
Text
Sensizlik
Bulutlar ağlardı halime
Nice düştüm bu gurbete
Kim bilir ne çekeceğimi
Ölüm müydü yoksa tek çare
Halim harap yalnızım sanki bu elde
Unutulmuş gül gibi bir yerde
Sensin bu derdime tek derman
Sensizliğe uyanmak da var bu düşte
Sarı bir bozkır gibi yüreğim
Issız ve bir o kadar yalnızım
Daldan düşmekte olan bir yaprağım
Umudum, hayallerim tükenmek üzere
Özledim; eskiyi, yeniyi, her şeyi
Acıları, hüznü, mutluluğu, kederi
Bilmem nedendir içimdeki bu sıkıntı
Anladım dertlerim hep sendendi.
0 notes
Text
DOĞRUDAN AYRILMA"Derim"
“11 hece”Bu bir LEVENT KAYAHAN Şiiridir yorumolabilir Hasret ile gurbet yabancı olmazİkisi kedere tek eştir derimSarılmak için bir bahane bulmazŞiir ile türkü kardeştir derim Yürekte kaynarsa bir volkan heleKalem mızrap olur dokunur teleBülbül neler, neler döktürür güleYüreği yakacak ateştir derim Gönüller imzalar aşkta fermanıYola koyulursa sevda kervanıYorulmak bilir mi arar dermanıYarı…
View On WordPress
0 notes
Text
Ezhel / Kuğulu Park Şarkı Sözleri
Ya, ya, ya
Ya, ya
Belli kim düşman kim dost
Fısıltı, fiskos
Entelijansiya beşli, soruyo' influence
Berlin, Zürih, Budapeşte, şarkım ilk beşte
Üzülüp demeyiz keşke, yaparız beste
Çıkıyo' ahım aheste, yatın kafeste (Ya)
Nefretim o kadar n'oldu arabeske
İçeriz viski, içeriz tiskit, buz olur kafa kadehte
Girerim yatağa sekse, hele ki sabaha dekse
Dedi, benim için sekse er geç oluyo' gerçek
Boşuna ortamı germe, yapmicaksan gibi erkek
Durma boş ortamı terk et, bize nasılsa zebercet
Bırak zalim kalsın zalim, e o da bi' gün geber'cek
Kaşa dom dom kurşunu bak shot-shot, yem olur avcı biz avsak
Edemem kula kulluk ya da şak şak, takmam hür yaşamak bütün maksat
Kaşım, gözüm, göğsümde mürekkep, tek tek destan olur kaba taslak
Dededen bu müzik bana meslek, konuşun siz, masal anlatın ancak
Gel bana çay koy, siki tut, çek
Kuru pilavım, pilavım kurudur, grup in pack
Sularım durulur, vurur impact
Yapama'n gardaş bu biçim rap
Kazıdım tırnak, yararım ırmak
Sarılır kızlar, tatlışlar
Uyuzum, hırs lan!
Alkışla
Uyurum
Bilmiyo'san sor beni sokaklara
Elbet bilir beni Kuğulu Park'ta bi' bank
Kimseler bilmez neler çektim
Bilir bir tek Kuğulu Park'taki bank
Bilmiyo'san sor beni sokaklara
Elbet bilir beni Kuğulu Park'ta bi' bank
Kimseler bilmez neler çektim
Bilir bir tek Kuğulu Park'taki bank
Ey, Euro ile dolar hep bankam
Oluruz Ufo ile ben yine can, kan
Paparoz Amsterdam’dan
Yok yetişemeyeceğim bi’ klasman
Gurbet el ev deplasman gideriz Gorlitzer Parkı'na, S Bahn
Resmen el has, derman gıcık ol veremem bir türlü
Esrar dosyası gibi zıp zıp
Hadi zıpla, derdinin yok yeri tıpta, ha
Bitti dövizler, kripto yollarım hem de bi' tıkla, ha
Diyo'n hep; "Karşıma çıkma", çıkınca isteme selfie, (ey)
Veririz sisteme dersi, sen peki pislemesen mi, ha?
Lağım ağızlı lavuklar bedavaya gider, KOAL'se namağlup
Hepsi hayvandan daha mahlukat, yapıp yerim seni lahmacun
Bu iş benim, bunu bırakmam ki sen öğreteyim diye yalvar dur
Kafa hepsinden daha farklı
Bilmiyo'san sor beni sokaklara
Elbet bilir beni Kuğulu Park'ta bi' bank
Kimseler bilmez neler çektim
Bilir bir tek Kuğulu Park'taki bank
Bilmiyo'san sor beni sokaklara
Elbet bilir beni Kuğulu Park'ta bi' bank
Kimseler bilmez neler çektim
Bilir bir tek Kuğulu Park'taki bank
1 note
·
View note
Photo
İnsanın kalbi dara düşerse ne yapar, ne yapmak ister bilir mi? Bildiği yapacağına yeter mi? Ne yapmak istediğini seçebilir mi? Bu kalp ne arar, kendini mi arar başkasında? Ve aradığını bulmakta özgür müdür? Bu sorular kafanda koyun sürüsü gibi dolaşırken özgür olduğuna inanmanın salaklığının verdiği dayanılmaz hafiflik sana ne yaptırır? Ben cevap vereyim; karşımızdaki kişinin zevkine mahkum eder. O zaman ne yapmak lazım? Onu da siz cevaplayıverin gari. Belki en iyisini Sezen Aksu söylüyor şarkısının sözlerinde; al beni götür kanatlarında bu gece, uçurup diyar diyar sev beni... ile. Bu şarkıdan anladığım, bir başkasının zevkine esir düşmemenin yolu arzularımıza, hayallerimize sahip çıkmak olabilir. Sözü fazla uzatmadan, bir bilenle yani "Aşık Şenlik'ten bir dizeyle vedalaşayım, Kış günü tuttun yakamı koymadın yaza gönül Giyindin zerri zerbabı döndün gülgeze gönül Dolandım gurbet elleri bir sadık yar bulamadım Geze geze men usandım sen kaldın taze gönül" Fnurkayral https://www.instagram.com/p/Cmr3oQmrQvF/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
"Bir tatlı huzur almaya geldim"
Müebbet yemiş şiirlerden, türlü işkencelere maruz kalmış yaralı cümlelerden kısacası yüreğimin gurbetinden yazıyorum sana aziz İstanbul
Kimileri küfürler etti sana,
Yalnızlıklarına, terk edilislerine sebep gösterdiler seni
Ama hiç biri vazgeçemedi senden ve ben baharını özledim senin,
Simit satan eli nasır yüzü ve bahtı esmer çocuklarını,
Süleymaniye de sabahı, Eyüp de öğleni,
Üsküdar da akşamı özledim,
Ben senden başkasını sevmedim.
Bir sana müptelaydim, bir sana vurgun,
Şimdi senden uzakta yüregim Kırgın, gözlerim dargın, bedenim yorgun,
Hey bre rıyasına kurban olduğum
Kimler geldi geçti içinden sahi sen hiç aşık oldun mu??
Sen Fatihe âsiktin degil mi?
Uğruna gemileri geçirmisti karadan,
Çağ değiştirmişti seninle
Yok, sen degil Fatih sana âsikti değil mi?
Peki, sen kime âsiktin mendil satan çocuklara mı?
Denizine bakıp ağlayanlara mı, savaşlara mi, bakışlara mı?
Bakma sen bana saçmalıyorum,
Ne zaman seni özlesem hep böyle aptallasiyorum…
Dün gece düşümde sendeydim
Üsküdar’in da rüzgarın dağıtıyordu saçlarımı,
Savuruyordu hafiften, yaralarıma üflüyordu martıların.
Sana bakıyordum kız kulesinden, siyrilmistim hayatın tüm hilesinden…
Sahi ya aklıma gelmişken sorayım
düşlerin var mı senin ne görürsün mesela düşünde
Sende yikilanlarimi, sende ayakta kalmayı öğrenirler mi?
Sevenlerimi, sevilenlerimi
Sende yorgunsun biliyorum…
Bekle beni az kaldı geliyorum.
Geliyorum martıların baskenti,
Geliyorum nazlı yar, geliyorum vurgunlarin memleketi,
Geliyorum hadi beni denizinle sar,
Gönderme beni bir daha gurbete
Gönderme istersen koy sakla beni Karaca Ahmet’e
EYVAH
Zaman alıp götürünce gençliği acimtirak bir sevda tadı birakir dilinde
Bütün anıları biriktirirsin kumbara misali beyninde…
Sana fazla bir sey birakmaz hayat bir tutam eyvah kalır elinde…
Eyvah nedir bilir misin?
Eyvah hatanın ardından söylenen bir hayret ve bitkinliktir. Ne çok hata yapmışım eyvah!
En büyük hatammissin eyvah!
Simdi sağım solum her yanım eyvah…
Ne zaman duracak yada ne zaman bizim için dönecek dünya bilmiyorum, susuyorum çünkü konuşacak bir şey yok, dilimde tek kelime eyvah!
SUSAMAM YETER
Şimdiki sevdalar, hüzünler başka,
Bu zamanda yasanilmaz be dostum
Silinmez lekeler bulaşmış aşka,
Bu zamanda âsik olunmaz azizim
İşsizlikle doldu memleketin her yanı,
Kalmadi mazide kalmadı güzel anı,
Üç kuruşa parsel parsel satıyorlar vatanı,
Düzen bozuldu beni dinlersen gelme ha
Bu düzensizlik kalbimde bir derin sızı,
Kendisi kumar oynar her gün oynasta kızı,
Dilim türkülere hasret mızrap unuttu sazı,
Böyle dünya dönmesin dursun be dost
Diyorlar çok konusma Fuat kes artık yeter,
Her şey günü gelince elbette biter,
Tak etti canıma susamam yeter,
Konusmak bile suç artık konuşma kardeş …
Puştluga, gavatliga medeniyet diyorlar,
Osmanlıya barbar ecdada cahil diyorlar,
Atama hain, vatana bir karış toprak diyorlar,
Din iman kalmamış bunlarda kirvem
‘’Memleketi kurtarmak sana mı kaldı kuzum?’’
Kışım bir garip artık gelmiyor yazım,
Küsmüş notalarım çalmıyor sazım,
Türküler bile değişti söyleme dost
149 notes
·
View notes
Text
Şafak Notları: - Bol 9'lu bir 9.
Saat 21.47 .. - 09.08
"Bir ağustos akşamı çıkıyorum yola.. Kendi ayaklarımın üzerinde durmaya karar almamın üzerinden neredeyse iki sene geçti. Bu, yarım asır gibi süren iki yılın ardından gurbet eline, mesleğim olduğunu düşündüğüm işi yapmaya gidiyorum.
...
Hayattaki bazı tesadüflerin gelecekte yaşanabilecek birtakım olaylara işaret olabileceğine inananlardanım. Bu yazı serisinin 9. sunu ayın 9'unda, yeni bir hayata atılmak üzere yola çıkmışken yazıyor olmam gibi.. Ya da saçmalıyorumdur ve tüm bunlar son bir gayretle tutunduğum umut dalını bırakmamak adına hayal dünyamda kurduğum bir olaylar silsilesidir. Kim bilir?..
...
...
İlginçtir ki bugün dünya kitapseverler günü. Bir başka tesadüf (mü yoksa?).. Bugüne yakışır bir kitap önerisi yapmak lazım şimdi. Anthony Burgess'ın sıra dışı anlatımıyla kurguladığı bir yapıt; -Otomatik Portakal..
'Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yönetimi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine hâline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum..' A. Burgess"
-R.
3 notes
·
View notes
Video
youtube
Sürgünüm - Kibariye ✩ Ritim Karaoke (Hicaz Majör 8/8 Düyek Vahde Beste S... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/ueBLEHfY7r8 ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Sürgünüm - Kibariye ✩ Ritim Karaoke (Hicaz Majör 8/8 Düyek Vahde Beste Sezgin Tellaloğlu) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI : SÜRGÜNÜM SÖZ GÜFTE : SEZGİN TELLALOĞLU BESTE - MÜZİK : SEZGİN TELLALOĞLU USÜL : 8/8 DÜYEK - VAHDE MAKAM - DİZİ : HİCAZ - MAJÖR ARANJÖR : ? RİC KOVER DERİLİ ZİLLİ DEF ÇALIMI https://www.youtube.com/shorts/QvJzWAs1cvo ŞARKI SÖZÜ Şarkı Sözleri: Gönlümün sarayında Geceler zindan oldu Ayrılık gardiyanım Başımda bekler durur Hasretinle ağlamaktan Göz pınarlarım kurur Neden senden uzakta Sensizliğe sürgünüm Neden sızlar yüreğim Neden bende gülemem Bana gönül yasandan Af çıkar mı bilemem Kapalı kapılardan Çıkıp sana gelemem Neden senden uzakta Sensizlige sürgünüm Neden senden uzakta Sensizliğe sürgünüm Gurbet elde günlerim Geçiyor birer birer Ne kadar mutluydum El eleyken beraber Artık senden sılaya Gelmiyor hiçbir haber Neden senden uzakta Sensizliğe sürgünüm Kibariye Doğum Bahriye Tokmak 10 Ağustos 1960 (63 yaşında) Akhisar, Manisa, Türkiye Tarzlar Arabesk müzik Meslekler Şarkıcı Etkin yıllar 1974-günümüz Bahriye Tokmak sahne adıyla Kibariye (10 Ağustos 1960, Manisa), Roman asıllı Türk Arabesk-pop müzik şarkıcısı. Yaşamı İlk yılları Asıl adı Bahriye Tokmak olan Kibariye, 10 Ağustos 1960 yılında Çingene kökenli[1] Doğan ve Makbule Tokmak çiftinin ilk çocuğu olarak Manisa'nın Akhisar ilçesi Kapaklı köyünde doğdu.[2] Kibariye doğduğunda annesi ile babası henüz evlenmemiş ve bu nedenle nüfus kayıtlarına doğum tarihi daha sonra 1959 olarak geçti. 1981'de kayıtlardaki doğum tarihinin düzeltilmesi için mahkemeye başvurdu ve 1960 olarak değiştirildi.[3] Ailede daha sonra 8 kardeşi oldu. Ailesi pamuk ve tütün toplayıcılığı ile geçinmekteydi. Ailesinin geçim sıkıntısı nedeniyle hiç okula gitmedi. İlk olarak Akhisar'da bir gazinoda sahne aldı. Kısa süre sonra aynı gazinoda çalışan bir arkadaşının aracı olmasıyla 1974'te İzmir'deki bir pavyona sahne almak için gitti. Ancak pavyon sahipleri Kibariye'nin sesini dinlemeden, fiziğine bakarak Kibariye'yi işe almadı. İki yıl sonra yine aynı "Çağlayan Saz"a gitti ve bu kez pavyon sahibiyle anlaşarak sahne aldı ve 150 lira aldı. Diskografi Stüdyo albümleri Yıl Albüm adı Yapımcı Bilgiler 1978 Kibariye Kervan Plak 1981 Kim Bilir Süper Atlas Plak 1982 Aşkın Adresi / İyimserim Gelin Ağıtı 1983 Hayat Merdiveni 1985 İşte Kibariye Sembol Plak 1986 Kibariye Işık Plak 1987 Sevmenin Bedeli Sembol Plak 1988 Avustralya Konseri Öztürk Plak Konser albümü 1989 Arabesk'in Sultanı Bayşu Müzik En Büyük Kibariye 1990 Şarkılara Hayat Veren 1991 Aşkın Sesi 1 Numara Kibariye 1992 Bir Tutkudur Kibariye 1993 İşte Ses, İşte Yorum 1994 Kibariye Fırtınası Makro Müzik 1995 Kül Kedisi Tempa Foneks Kibariye'den Unutulmayanlar Bayşu Müzik 1996 Karakışlar Banko Prodüksiyon 1998 Bir Duygudur Kibariye Prestij Müzik 2000 Boyun Eğmem 2001 Yeniden 2003 Ben Ayakta Ağlarım Dokuz Sekiz Müzik 2006 Gülümse Kaderine Avrupa Müzik 2008 Anlayamazsın 2010 4 Mevsim 2014 Gülü Soldurmam Filmografisi 1981: Kimbilir 1986: Hayat Merdiveni 1987: Şen Sulukule 2000: Hayatım Roman 2002: Reyting Hamdi 2005: Çeşm-i Bülbül 2005: Hababam Sınıfı Üç Buçuk 2023: Arka Sokaklar Dış bağlantılar Resmî site SinemaTürk'te Kibariye Spotify'da Kibariye 13 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin GND: 134768345MusicBrainz: c5300d54-6d2f-4b03-8d16-c8c350597660VIAF: 79769890 Kategori: 1960 doğumlularAkhisar doğumlularTürk arabesk şarkıcılarıKibariyeTürkiye ÇingeneleriKral TV Video Müzik Ödülü sahipleriPrestij Müzik sanatçılarıDokuz Sekiz Müzik sanatçılarıAvrupa Müzik sanatçılarıArabesk-popYaşayan insanlarUzelli Müzik sanatçıları1980'lerin şarkıcıları1990'ların şarkıcıları2000'lerin şarkıcıları2010'ların şarkıcıları2020'lerin şarkıcıları20. yüzyılda Türk kadın şarkıcılar21. yüzyılda Türk kadın şarkıcılar
0 notes
Text
Uyan Sunam Hikayesi
Uyan Sunam uyan derin uykudan!
Suna Fahri Kayahan'ın eşidir,Fahri çok severmiş Suna'sını.
Sık sık sevdiğini dile getirmiş Fahri.
Bıkmadan usanmadan severmiş.
Malatya’ da yaşıyorlar eşi ile Fahri Bey.Suna’nın ona yalan söylemediğini de bilir.. Kadınlar o dönemde sürekli hamamlara gider… İşte o hamam eğlencesinden birinde Suna’nın sırtında bulunan ve asla görünme ihtimali olmayan bir ben dikkatini çeker hamamda bulunan ve Suna’nın yakın arkadaşı olan Neriman Hanım’ın…
Neriman Hanım akşam eve geldiğinde eşi Mustafa Bey ile konuşurken arkadaşının sırtında ben olduğunu ağzından kaçırır.Aradan zaman geçer… Fahri Kayhan bir gün evlerinin yakınında bulunan kahvede Mustafa Bey ile karşılaşır… Aralarındaki sohbet tartışmaya dönüşür ve olay arbedeye gidecekken Fahri Kayhan hiddetle cevap verir Mustafa Bey’e: “Bir daha karşıma çıkma, seni el aleme rezil ederim.” Bunun karşısında Fahri Kayhan’ı yaralamak için Mustafa Bey’in dudaklarından vaktiyle eşinin ona söylediği sözler dökülür: “Sen benimle uğraşacağına kendi karına sahip çık, ben senin karının sırtındaki beni bile bilirim.”
Fahri Kayhan neye uğradığına şaşırır.İnanamaz Sunasının kendisine ihanet ettiğine, ama bu başına gelen nedendir? El adamı, Suna’nın sırtındaki beni nerden bilecektir? Bu sorular kafasında iken eve varır, dayanamaz ve karşısına alıp Suna’yı durumu anlatır… Eşi ağlar, yanar, yakılır,yeminler eder Fahri Kayhan’a: “Aman beyim etme” der, “Bakar mıyım senden bir başkasına?”
O gece tartışmadan sonra Fahri Kayhan eşine sarılır, ve ikna olduğunu söyleyip konuyu kapatır… Lakin durum hiç de öyle olmaz… O günden sonra istemeden de olsa aklında hep o şüphe kalır ve eşi de bunu hisseder.
Günlerden bir gün akşam yemekte çıkan tartışma sonrasında Fahri Kayhan aynı konuyu açarak evden çıkıp gider ve eve geldiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Eve girer ve karısı Suna, kendini asmıştır… Sallanan ayağının dibinde elinden düşmüş bir mektup durmaktadır. O mektupta Suna son sözlerinde şunları yazmıştır: “Kusura bakma beyim, ama günlerdir kafandaki soru işaretlerinin sebebini bilmekteyim… Kendimi temize çıkarmak için başka yol göremedim. Şunu bil ki, ben sana hiç ihanet etmedim… “
Fahri Kayhan gözyaşları ile Suna’ nın bedenini ipten ayırır, yere yatırır… Islak gözlerini silerken bir bakar ki hava aydınlanmıştır… İçindeki yangın öyle büyüktür ki, sözün bittiği yerde, kelimelerin küllerinden o meşhur türküyü yakmıştır:
“Şafak söktü, Suna’m yine uyanmaz
Hasret çeken gönül derde dayanmaz
Çağırırım Suna’m sesim duyulmaz
Uyan Suna’m uyan, derin uykudan
Nice diyar gezdim gözlerin için
Niye kızdın bana el sözü için
Dilerim Allah’tan sızlasın için
Uyan Suna’m uyan derin uykudan
Çektiğim gönül elinden
Usandım gurbet elinden
Hiç kimse bilmez halimden
Uyan Suna’m, derin uykudan…”
10 notes
·
View notes
Video
Mendil... | Ali Doğan Gönültaş
Bu sesi ilk defa duyduğumda içimden çok farklı hisler geçti. neden bilmem ama müziğin evrenselliğini kanıtlayan melodilerden ve seslerden birisi derdim bu türküye. Sözlerini hiç anlamıyorum. Kürtçe de bilmiyorum. Aşağıya Türkçe halini de koydum zaten Ali Doğan Bey"in açıklamasındaki gibi. Ama burda mesele sözleri değil "ax ez o" derken o içten o yanık çıkan ses tonu. bak hiç bir tercümana ihtiyaç yok. kime dinletirsen dinlet. Ah ediyor orda derler. Çünkü herkes bilir. Ah etmenin nasıl ses çıkardığını, kokusunun nasıl yanık olduğunu, nasıl içine dokunduğunu herkes bilir. kendinden bilir , hangi ırktan olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun orda bir ah var der bunu duyduğunda...
Çok garip değil mi, dünya üzerindeki herkesin ortak bildiği bir şey "ah" ve herkesin bilmesine rağmen yine de bir insandan "ah" sesi çıkıyorsa, orda bir şeyler kanıyor demektir... feryad var demektir.
Ah benim akılsız başım ah... Ah benim gönülsüz yokuşum ah...
Türkçesi
Mendil Hane halkı düğüne gidiyor Benim Ciğerim gelin oluyor Ben şimdi nasıl ona misafir olayım Köyünüz bana kapkaranlık Ah beni beni Ben kimsesizim Ah beni beni Ben anasız, babasızım.
Mendili bende kaldı Gidin söyleyin hiç utanıyor mu Şu Dersimde kimse çekmedi Senin elinden çektiğim kadar Ah beni beni Ben kimsesizim Ah beni beni Ben anasız, babasızım.
Damların üzerinde otlar yükseldi Çiçekler,ağaçlar yeşerdi Ben nasıl unuturum o güzelliği Gel kardeş gidelim gurbete Ah beni beni Ben kimsesizim Ah beni beni Ben anasız, babasızım.
.
15 notes
·
View notes